Sıvı formda bir besin takviyesi olan Athletic Greens, nasıl sadece tek çeşit ürün satarak 1,2 milyar dolarlık bir marka hâline gelebildi?
Aylık abonelik yöntemiyle satılan bu üründen hem kâr elde ediliyor hem de insanları kendi abonelik kampanyalarına dâhil ediyorlar. Dâhice gelen bu fikir, markanın giderek popülerliğini artırdığı gibi her geçen gün tarafına müşteri çekmesini de sağladı. Peki ama nasıl?
Kendisi, sporcular için takviye ve destekleyici bir ürün.
Athletic Greens; NSF sertifikalı (hijyen koşullarının sağlandığını gösteren bir belge), sporcuların güvenerek kullandığı bir marka. Egzersiz esnasında kişi, vücudunda kaybettiği besin ve vitaminleri tekrar kazanmak için Athletic Greens takviyeleri kullanabiliyor. Toz hâlinde sıvı bir içeceğe dönüşen bu ürünün içeriğinde gluten, tatlandırıcı, GDO, koruyucu madde, yumurta ve şeker yok.
İçerisinde mineraller, 75 çeşit vitamin, adaptojen, probiyotik ve diğer takviye gıdalar yer alıyor.
Girişimcilik yolculuğu Chris Ashenden ile başladı.
Auckland Üniversitesinden mezun olan Chris Ashenden, sağlıklı yaşam konusunda her ne kadar takıntılı biri olsa da 2008’de bir kliniğe verdiği testlerin sonucunda vücudunun besinleri absorbe edemediğini öğrendiğinde büyük bir şaşkınlık yaşadı. İşte hikâye de böyle başladı.
Kendisinden 50 haplık bir takviye rejimini takip etmesi istendi. Ashenden, bunu bir süre denedi ve çoğu insanın beslenme konusundaki düşüncelerinin yanlış olduğunu ve günde 50 hap almaktan daha iyi bir alternatif olabileceğini fark ederek meşhur markasının düşünsel olarak adımlarını attı.
Bugün Athletic Greens, dünya çapında milyonlarca müşteriye ulaşmış güvenilir bir marka olarak konumlanmış durumda.
Athletic Greens, yüksek standartlara sahip bir ürün olmasına rağmen endüstri normlarına meydan okuyarak çok düşük marjlarla piyasaya sürüldü.
Ashenden, milyonlarca dolarlık borçla bu işe başlamasına rağmen başarıya ulaşmak için kararlı bir vizyona sahipti ve bunu gerçekleştirmek için gereken adımları atmaktan geri durmadı.
Girişim serüveni boyunca doğrudan tüketicilere pazarlama yapmanın zorluklarını erkenden fark etti ve profesyonellerle etkiletişim kurmaya karar verdi.
Bu strateji, Athletic Greens’in yavaşça büyümesini sağladı ve markanın sadık bir müşteri kitlesi edinmesine yardımcı oldu.
Başlangıçta zorlu bir yolculuk olsa da Athletic Greens, sağlık ve wellness alanında bir öncü olarak konumlanarak Chris’in başarı hikâyesini temsil ediyor.
2010 yılı, Ashenden için önemli bir dönüm noktasıydı. Tim Ferriss’in “Dört Saatlik Vücut” adlı kitabında Athletic Greens’e değinmesi, şirketin tanıtımı için beklenmedik bir fırsat olmuştu.
Tim Ferriss’in bu kitabı, sağlıklı yaşam üzerine odaklanan bir kitleye hitap ediyordu ve Athletic Greens’in bu kitlede büyük bir ilgi uyandırmasına neden oldu.
Bu durum, şirketin satışlarında belirgin bir artışa yol açtı.
Şirket, başlangıçta tek çeşit ürünle piyasaya giriş yapsa da zamanla ürün yelpazesini ve stratejisini geliştirerek büyümeye devam etti. Sağlıklı yaşam kategorisinde birden fazla kategoriye bağımlı kalmak yerine insanların ihtiyaç duyabileceği tek bir ürüne odaklandı.
Üstelik bunu başarmalarının tek bir nedeni vardı: Tıpkı Netflix ya da Spotify gibi uygulamalarda kullandığımıza çok benzeyen aylık abonelik sistemi.
Peki bu abonelik sistemi ne vadediyor?
Müşteriler, internet üzerinden ürünü tek sefere mahsus olacak şekilde satın almak yerine aylık bir abonelik sistemine kayıt oluyorlar. Böylece her ay kendilerine bir paket ve içerisine dahil olan ürünler gönderiliyor, onlar da sürekli satın alma derdine son veriyor. Üstelik maliyet açısından da abonelik sistemi hayli uygun fiyatta.
Arkadaşını üye yapan kişiye de indirim kampanyası sağlanıyor. Bu sistemde yalnızca tek kişilik bir paket yok, çift kişilik bir pakedi de uygun fiyata satın almış olabilirsiniz. Şu an normal bir satın alımda $126 olan paket, abone olduğunuz takdirde $79’a iniyor, ayrıca yanında hoş geldin kiti de var.
Ashenden, ürünü 2018’de “Athletic Greens Ultimate Daily”, 2021’de “AG1” olarak olarak yeniden markalaştırdı. Bu yeniden markalaşma süreçleri, şirketin misyonunu ve ürününü daha iyi yansıtmasına da olanak sağladı.
Kuruluşundan bu yana resmî bir yeri olmadan faaliyet gösteriyor.
Şirket, esnek bir iş yapısıyla böyle bir başarıya ulaştı ve gelirini başlangıçta 160 milyon dolara kadar çıkardı. 2022’de 115 milyon dolarlık dış sermaye toplayarak Alpha Wave Global’den 1,2 milyar dolarlık bir gelir elde etmişti.
Şüphesiz bu gelir artışında reklam çalışmaları büyük önem taşıyor.
Bir de kendi podcast’ini yayımlamaya başladı.
Bir araştırmaya göre firma, podcast dinleyicilerine de sponsor olduğu için Amerika’da podcast dinleyicilerinin birçoğu indirimli olarak bu ürünü satın alıyor. Buradaki yüksek geliri gördükten sonra firma, kendi podcast’ini de yayımlamaya başladı. Özellikle sağlık alanındaki önde gelen podcast’lerle de uzun vadeli iş birlikleri yaparak marka bilinirliğini artırdılar.
Athletic Greens, akıllı bir strateji izleyerek perakende kanallarında bilinçli bir şekilde yer almad. Bu da markanın ürün kalitesi üzerinde daha sıkı bir kontrol sağlamasına ve müşteri ilişkilerini güçlendirmesine olanak tanıyan bir unsur oldu. Şu anda ise 1,2 milyar dolarlık bir marka hâline gelmiş bulunuyor.
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: